Dikili Tarihçe
Tarihçe
İlk arkeolojik bilgilere göre Dikili’nin M.Ö. 4000–5000 yıllarına kadar uzanan geniş bir geçmişi vardır. İlk yerleşim yerlerinden Ağıltepe ve Kaletepe’de yapılan kazılar sonucunda Akalar’ın yaşadığı bu bölgeye Aterneus denildiği belirtilmiştir. Eoılı’lerin Dikili toprakları üzerinde Aterneus, Pytani, Astria, Teutronia gibi kentleri ve siteleri bulunduğu arkeolojik kazılardan anlaşılmıştır. İlk çağlarda Lidyalılar, İranlılar, Frikya ve Mysialılar daha sonra Romalılar, Bergamalılar; orta çağda da Bizanslılar, Cenovalılar, Selçuklular ve Osmanlılar hakim olmuşlardır. Dikili bölgesindeki tarihi kent ve sitelerde Aristo, Hermos, August, İskender gibi ünlü isimler zaman zaman bulunmuşlardır.
Yeni Dikili tarihi Bergamalı Karaosmanoğlu’nun Dikili’de çiftlik kurması ve burada dikmelik yetiştirmesi ile başlamıştır. Önceleri Dikmelik olarak geçen isim daha sonra Dikili haline gelmiştir.
Karaosmanoğlu ayrıca bugünkü Pazaryerinin yanında çiftlik kurmuş, bölgede hayvancılıkla geçinenleri burada toplayarak küçük bir köy haline gelmesini sağlamıştır.
Selçuklular bölgeyi ele geçirdikten sonra, uzun süre Türk ve Osmanlı hâkimiyetinde kalmış, 1919–1922 yılları arasında Yunanlıların işgali altına giren Dikili, 14 Eylül 1922’de düşman işgalinden kurtarılmıştır.
Dikili 1860 yılında Bergama’nın bir köyü iken bu tarihte Bergama’ya bağlı bir bucak, 1923 yılında da belediyelik olmuştur. 13 Ekim 1928 tarihinde de Bergama’dan ayrılarak İzmir İlinin bir ilçesi olmuştur.
Antik Kentler
Masmavi denizi, uzun kumsalı, yeşil ve mavinin iç içe geçtiği toprakları ile insanoğlunun yaşamak için özlem duyacağı Dikili toprakları, tarih öncesi çağlardan günümüze kadar pek çok uygarlığa ev sahipliği yapmıştır. Antik çağda Dikili ve çevresinde bazı uygarlıklara ait çeşitli kentler kurulmuştur. Bu kentlerin en gelişmişi Atarneus’tur. Diğer kentler ise Pytany, Teuthrania, Aşıklar Kenti Malena, Altaria, Elaia, Kanai, Karina ve Algai’dir.
ATARNEUS
M.Ö.4000 yıllarında Akalılar tarafından merkezi Dikili yakınlarındaki Ağılkale’de kurulan ilk kent devlet, çevresindeki pınarlar ve sıcak su kaynakları yüzünden, kutsal kaynak, ana tanrıça kaynağı anlamına gelen “Atarneus” ismini almıştır. Atarneus, ovasının verimliliği yanında Lidyalılar gibi para basabilecek kadar ünlüdür.
ARISTOTELES
Klasik felsefenin en büyüh dehası olarak kabul edilen Aristoteles, bundan yaklaşık 2400 yıl önce felsefeye temel olan önemli eserlerinden bir kısmını, bugün Aristoteles tepesi olarak da bilinen Atarneus’ta yazmıştır.
M.Ö.367 yılında aile dostu Proksen tarafından memleketi trakya-Stagyre’den alınıp Atarneus’a getirilen Aristoteles, Atarneus Kralı Hermias’ın yeğeni Pythias ile evlenmiş ve burada dersler vermiştir. Kral Hermias’ın yönetimden düşmesinin ardından İskender’in özel hocalığını yapmak üzere Makedonya Sarayı’na davet edilen Aristoteles, sonrasında Atarneus’tan ayrılmıştır.